Aysu Akcan / 




sonra öğrendi
öpüşerek beslendiğini,
gülümsediğini,
aynaya biraz daha yaklaşmayı ve işe yaramazlığını,
yine de çıkmadan masanın üzerine şöyle bir bakmayı,
emniyet ve ehliyet için adını unutmamayı,
yangınları bir hayvana benzetmeyi,
ter ve deniz için terketmeyi
ki
iki bu,
bu bir iklim değişikliğiydi.

sonra,
kaybolma isteğini,
dirilir yavaş yavaş yere bırakınca bir ağzı,
bugünün de ölümünü öldüğünü,
hiç sorun değildi dün de ölmüştü
ki
iki bu,
bu bir morfindi.

sonra,
koparmadan yaşanır mı tam orta yerinden bir ağzı,
kaldırdımın baston ile tutuşmasını,
eve aldığı yıldızların çürüdüğünü,
ve gökyüzüne bakarak harcadığı sokakları,
hesapları
ki
iki bu,
bu bir ayaklarını paspasa silerek doğmaktı.

sonra,
bıraksalar kendi kendine ormanları,
ve savaşları,
kahvenin onarıcı etkisini,
bir yayın organı gibi hayatın her sabah kapısında belirişini
ki
iki bu
bu bir hoşuna giderdi.