Kitlesel pazar çözülürken bireysel satış hedefleri de gittikçe yükseliyor. Birbirimizin profillerine bakarken dengesi bozulan dopamin reseptörlerimiz bir sonraki patlamaya kadar açlık çekiyor. Gelin şiirin bu açlıkta nasıl satılabilir bir metaya dönüştüğüne birlikte bakalım. Gelin sorular soralım.

Birincil ve ikincil sanat piyasaları henüz şiire bulaşmadığı için rahatız. Sanat piyasalarının geçirgenliği şiiri tehdit etmediği için şanslıyız. Yoksa bu dar alanda nasıl bir şiddet yaşardık tahmin edemiyoruz. Şiir sergi salonlarının merkezinde değilken rahatız.

Şiirin meta olup olmadığı şöyle dursun, onun şairiyle birlikte mikro ölçekte de olsa bir reklam ağına dahil olduğu ortada. Ücretli birer işçiye dönüşmemiş şairler gönüllü olarak keyif verici bu işi sürdürmeye devam ediyor. Karşılığında para almadıkları ama pazarlamasının bazen edilgen bazen ise bir menajer kadar viral reklam ağlarıyla sürdürüldüğü bir sektör şiir. 

Şiir dil ya da imgenin yıllar boyu birikmiş sermayesi üzerinde yeni reklamları kendi içinden mi çıkaracak? Şiir satış sitelerinde çok satanların yeniden satıldığı bir pazar, dünyayı değiştireceğine inandırıldığımız şiir için bir çıkış mı olacak?

Birileri bir gün şiire yatırım yapana kadar yalnız kalacaksınız. Bu yalnızlığın tadını çıkarın. Şiirin nasıl satılabilir olduğunu hep birlikte göreceğiz.




_