21. Yüzyılda Görsel Şiir / Çeviren Denge Esenterk




The New Concrete: Visual Poetry in the 21st Century isimli antoloji 2015 yılında İngiltere'de yayımlanır. Victoria Bean ve Chris McCabe editörlüğünde 2000 sonrası dünyadan çeşitli görsel şiir örneklerine yer veren antolojide, Türkiye'den Barış Çetinkol, Serkan Işın ve Ercan y Yılmaz'ın işleri bulunmaktadır. Antolojinin başında ve sonunda bir exlibris görünümü verilerek eşit bölümlenmiş somut ve görsel şairlerin fragmanları çevirimizin ilk bölümüdür. (e.n.) 


Derek Beaulieu – (1) Somut şiir, hem okuma yazma pratiğine dayalı politik ve ekonomik kritiğin aracı hem de kapitalist değiştokuşun aracıdır. (2) Somut şiir şuan için yakın okuma yapan okuyucuyu ilgilendiren ödül fikrini reddetmekte, ‘gizli ve gömülü nesne’ fikri, dilin kapitalist yapısı içinde dikkat çekici şekilde öne çıkmakta ve bu yapıyı şimdilik sekteye uğratmaktadır. (3) Somutun okuyucuya sunduğu şey metnin makine tarafından (okunarak) tüketilmesiyle ortaya çıkan atıl üretimin kaydıdır. (4) Somut şair okuyucunun metne nasıl yaklaşacağını – hatta metni nasıl icra edeceğini – seçemediğinden, şiirin değiştokuş değerini daha da karmaşıklaştırmak amacıyla bu şiirlerin icrasından uzaklaşmayı kendime amaç olarak belirledim. (5) Bir ‘belirsiz imleç’ olarak somut şiir, arzulu olmaktan çok, evinsiz ve redde dayalı, abartılı bir şiir tekniği formülasyonudur. 

David Bellingham – (1) Somut şiir, kavramsal sanatta olduğu gibi, çağının kültürüne verilen bir tepkiydi. Araçlarını miras aldık ki bunları seçip istediğimizde ya da gerekli gördüğümüzde kullanabiliriz. Bu araçlar bize ait değiller ama ödünç alabiliriz. (2) Somut şiirin kalıcı başarısı, sayfadaki kelimelerin varlığı eşit derecede boşluğa da alan tanımasıydı. Bugün sözcükler arasındaki hareketi dilsel ilişki yoluyla sayfaya yerleşim gibi algılıyoruz (3) Somut geleneğin gölgesinde üretilen işin somut şiir gibi görünmek gibi bir ihtiyacı yoktur – ki böyle olması olmamasından iyidir. Somut şiiri bir biçeme indirgemek, 1964 yılı civarı somut şiirin görünümünü taklit etmek, somut şiirin ne olduğunu, ve hala olabileceğini, yanlış anlamaktan ibarettir. (4) İşlerim somut şiir değil ancak Eugen Gomringer ve Ian Hamilton Finlay gibi şairlerin mümkün kıldığı bir boşlukta yer kaplıyor.

Carlo Belloli – Bir kitap yazmak için tek bir sözcük yeterli olacak. Görmek, dinlemekten daha gerekli hale gelecektir.

Max Bense – Somut şiir eğlendirmez. Büyüleyicilik olasılığını elinde tutar. Büyüleyicilik bir konsantrasyon şeklidir. Bu konsantrasyon türü madde algısını, en az anlam algısı kadar içermektedir.

Jean-François Bory – Görsel materyal yazımının çekiciliği ve uluslara ait dillerin uluslararası bir dile, ortalama bir artikülasyonla kökten dönüşümü, fildişi kulelerinde yaşayan az sayıdaki sanatçıya mahsus değildir.

Augusto de Campos – Bir somut şiir kendisinin hem öznesi hem de nesnesidir, dış nesnelerin ve/veya öznel duyguların yorumlayıcısı değildir.

Colin Cherry – Günümüzde bilginin mümkün olan en basit biçime nihai olarak sıkıştırılmasına dek zaman içerisinde, teknik uygulamaların karmaşıklığının artmasını, dillerin sadeleşmesini gözlemlemek ilginç.

Bob Cobbing – (1) Şimdi, boşluk şiiri, vücut şiiri, bütün vücudun, hareket şiiri, elektronik ve teyp şiir, stereofonik (çift sesli), kuadrofonik (dört sesli) ve mültifonik (çok sesli) şiir, bilgisayar şiir, sözsüz şiir, dağınık sentakslı şiir, doğaçlama şiir, muhatap-katılımlı şiir, fiziksel yoğunluk şiiri, karışık-ortamlı şiir, grup şiir, olay şiir – bütün bunlar Dada sonrası gelişmelerdir. Bu tam olarak bir devrim. Şiir özüne dönmeye başladı. (2) Her şiir kendine ait yeni argümanıyla, yeni müziğiyle ve yeni soyut varlığıyla gelen yeni bir şiirdir. Bu durumu özümsemek için yeni bir araçlar kombinasyonu kullanılmalıdır. (3) Bana göre somut şiir, dilin fiziksel cismi – sesten oluşan işaret ve bu işaret için kağıt üzerinde kullanılan sembol ya da görsel forma sahip başka bir materyal – üzerine bir geri dönüş ve bu temel üzerinde durmasıdır. Leonardo da Vinci şairden sadece işitebileceği değil, aynı zamanda görebileceği ve dokunabileceği bir şey vermesini ister. (4) Görsel şiir plandır, işitsel şiir dürtü; görsel şiir notadır, işitsel şiir dans etmek için gerek duyduğunuz müzik.

Tom Comitta – Somut şiir özelinde, ben, Gomringer’in ‘Somut Şiir’ manifestosunda sorulan yeniden sorgulayıcı/alevi canlandırıcı bir soruyla ilgilendim: uluslarüstü bir şiir nasıl yazılır? Tarihsel somut şiirin, Gomringer’in sorularını tatmin edici şekilde yanıtlandırdığını düşünmüyorum. Çoğunlukla somut şiir yazarın dilsel arkaplanı üstünde bina edilir ve çoğunlukla okuyabilmek için bir çeviri anahtarına gereksinim duyulur… Elbette, küreselleşmiş, hiper-iletişimli dijital çağda yazmak, uluslarüstü şiir fikri tamamiyle yepyeni bir anlam edinmiştir.

Philip Davenport – (Mail art aracılığıyla) Yirminci yüzyıl ortalarındaki somut şairlere bağlanan çağdaş görsel şairleri, text art ile açıkça kuzendirler ancak çoğunlukla daha dar etkili bir seti tercih etmektedirler: yakın atalarının işini. Görsel şiir Truva Atı gibi işlemektedir. Küçük Midilli (My Little Pony) kadar şirindir, ama jest, biçim ve sembol diline ait ulusal sınırlar gözönünde bulundurulduğunda, şirket logolarının heryerde birden bulunuşunu dekonstrüksiyona uğratır.

Johanna Drucker – (1) Görsel şiirler çeviriye ya da iyileştirmeye karşı kendi eşsiz (unique) dirençlerini gösterirler çünkü okunaklılığı, metinsel alanın parçası olan grafik özelliklerin okunuşuna bağlı olan şekillendirilmiş anlatımlardır. (2) İşaretlerin dilinde, semiyotik üzerine yaygın ilginin ilk kötü kokuları, eski kolajın yeni medya ile tanışma oyunudur. (3) Sayfa üstündeki şiir samimi ve şahsidir ancak görsel şiir aynı zamanda kamusal dikkati çekmek üzere, fısıldamak yerine bağırmayı tercih eden çarpıcı afiş cümleler aracılığıyla oluşan uyarımdan gelerek yeniden doğar. (4) Algı teknolojileri değişmektedir. El, göz, zihin ve hayal edilmiş üretimin kültürel şartları, şiir olarak bildiğimiz şeyin ne olduğunun ve yarattığı olasılıkların kesişiminde iş yapmaktadır. (5) Görünmeyen geleneği, tüm tarihsel zenginliğiyle görünür hale getirmek; görsel şiirdeki ölçüleri ve birlikteliğin kapsamını tanımak; ve hayali işin dışa vurumunu -tüm üretkenlik ve çeşitliliğiyle- sağlamak için daha iyi bir zaman olabilir mi?

Eugen Gomringer – (1) Eğer hala somut şiirin tuhaf olduğu düşünülüyorsa… bunun sebebi muhtemelen içinde bulunduğumuz toplumun düşünce ve eylem açısından gelişmekte olan toplumun yeni açılımlara yönelik içgörü sahibi olmamasıdır, ki özünde yepyeni bir dünya görüşünü barındırmaktadır. (2) İndirgenmiş dilin amacı bizzat dilin indirgenmesi değil, iletişimde daha fazla esnekliğe ve özgürlüğe ulaşmaktır. Ortaya çıkan şiirler, mümkünse, havalimanlarındaki ve trafikteki gibi kolay anlaşılabilir işaretlerden oluşmalıdır. (3) Somut şiirin görülebilir formu mimaride olduğu gibi yapısıyla özdeştir.




Ian Hamilton Finlay – Somut şiir, görselden ziyade sessiz bir şiirdir.

Dom Sylvester Houédard – (1) Somut şiir, yapısal bir unsur olarak grafik boşluğun farkında olmakla başlar, tıpkı içinde yol aldığı kozmosun kendisi gibi. (2) Matbu bir somut şiir muğlak şekilde hem tipografik-şiir hem de şiirsel-tipografidir – bu yerleşim içerisinde sadece bir şiir değil, bizzat kendi örüntüsüne sahip bir şiirdir.

Peter Hodgkiss – (1) Somut şiirin kökleri bizzat edebiyatın kökenine dek gitmektedir: Doğu’ya ait hat sanatına özgü kelime resimlerden, Latin ve Grek metinlerinden, ortaçağ kaligrafisinden, Lewis Carroll’un, Mallarmé’nin, Jarry’nin, Apollonaire’in, Schwitters’ın, cummings’in, yazmaları aracılığıyla bugünün uluslararası hareketine. (2) Somut şiir ya da, daha geniş olarak görsel şiir, kelimenin mecrasını (yolunu), geleneksel cümle yapısının sentetik bir bileşeni olmaktan çok nesne olarak almaktadır. Bu, kelimenin ve her bir harfin başlı başına güzelliğini vurgulamakta ve kelimeler bitap düştüğünde kendi dilini yaratmaktadır (Ian Hamilton Finlay’in ve John Furnival’ın semiyotik şiirlerinde olduğu gibi). Kelimelerin ve sembollerin kendi otonom vurgularında, dilin indirgenmesinde ve nihai şekilde parçalanmasında, somut şiirin grafik sanatlar ile dil arasında önemli bir köprüyü temsil ettiği söylenebilir. (3) Bir özbilince sahip sanat formu olarak somut şiir ilk olarak 1950’lerin ortasında günışığına çıkmıştır. İki ayrı hareket, İsviçre ve Brezilya gibi birbirinden çok uzak yerlerde dahi aynı alanı keşfetti. Bu iki ana hareketi birbirine bağlayan olay, 1955’te, Ulm’da, Gomringer ve Pignatari’nin buluşması oldu, ki bu nokta somut şiirin uluslararası bir hareket olmasını resmi hale getirmiştir. Bu tarihsel andan beri somut şiir bakış alanını genişletmiş ve çeşitliliğini artırmıştır.

Karl Kempton – (1) Genelde bugünün minimalist görsel şiiri İkinci Dünya Savaşı sonrası Kuzeybatı Avrupa, Brezilya ve Japonya’da 1951 civarında başlayan somut şiir geleneğini sürdürmektedir. ABD’nin kuzeydoğu bölgesindeki diğerleriyse bu hareketi sonradan izlemiştir. (2) 1950’ler ile 1970’lerin ortalarına kadar geçen sürede Amerikan görsel şiirine somut şiir egemen olmuştur. Bu grup içerisinde Kuzey Atlantik Fluxistleri ağırlıktaydı. (3) Bilgisayar ve internet, gruplar ve bireyler arasındaki iletişime katkı sağlamasının yanında görsel şiirin yapısında olağanüstü düzeyde sıçramalara olanak tanırken, olumsuz etkilere de yol açtı. Günler, haftalar, hatta aylarca sürebilecek yaratım ve basım süreçlerini saatlerle ölçülen bir seviyeye indirirken, aynı zamanda önemli eserlerin yaygın üretimindeki disiplin ve ciddiyete saygıda eksiklikler de yarattı. Dahası kurgulama ve basım becerileri bir kenara bırakıldı.

Tony Lopez – (1) İngilizce şiir dünyasının içerisinden geriye doğru bakıldığında, somut şiir olarak adlandırılan hareket altmışlı ve yetmişli yıllarda yaşanmış, daha sonra dağılmış bir hareketti. Somut şiir, geniş ölçekte yayın yapan ve sergilenen görsel şiir üretenler tarafından devam ettirilmiştir. (2) Somut şiir yirminci yüzyıldaki başlıca hareketlerden biridir ve (minimalizm ve kavramsal sanat gibi) dil sanatının öncülerinden biridir.

Donato Mancini – (1) Mallarmé boşlukları harekete geçirir, sayfayı hareket için bir meydan olarak kurgular, daktilo daha fazla somut şiir üretilmesi için sayfada bölümler/ızgaralar yaratır (mükemmel sayfanın şiiri). (2) Somut şiir, modernizm ile olan kesin bağlarından dolayı, tıpkı futbolcu kartları toplamak gibi, “gençlerin eğlencesi” olduğu şeklinde toplumsal ve biçimsel bir etikete sahiptir.

Robert Mittenthal – (1) Mallarmé’nin beyaz boşluğu sessizlik olarak kullanmasından sonra, keşfedilecek sonsuz bir mizanpaj ortaya çıkmıştır. Ancak görsel şiir yeni teknolojilerden etkilenmeye devam etmekte – Gutenberg’den daktiloya, öncü bilgisayarlara, yeni dijital teknolojilere uzanan –önceki gereçlerin dizilimine göre bina edilen gereçler sağlamaktadır. (2) Görsel şiir yapısal bir pratiktir. Hem gösterir hem ad verir. Hem temsil eder hem söyler. vb. Görsel şiir bu zıtlıkların dışında durur – bunlar görsel şiirin ilgi alanına uzaktır.

Marjorie Perloff – (1) Başka bir deyişle, somutçuluğu, örneğin onu üreten kültürlerin çeşitliliği kadar iki dünya savaşıyla olan ilişkisini de, somutçuluğun kendi tarihinin içerisinde oturtmak, anlamak zorundayız. Dahası: yirmi birinci yüzyılın seyir tepesinden bakıldığında, bir zamanlar birleşmiş gibi görünen bir hareketin çeşitli manifestoları arasında ayrımcılık yapmaya başlayabiliriz. Sonuçta her somutçuluk birbirine denk değil. (2) İnsan somut şiir dersleri veren bir İngiliz dili bölümü ya da karşılaştırmalı edebiyat bölümü bulmakta zorlanıyor. Bu konu, sanatla ilgili bölümlerinin hiçbiriyle ilgili/bağlantılı değil mi, özellikle de grafik tasarım alanıyla?

Ezra Pound – Dil somut şeylerden oluşur. Somut olmayan terimlerden oluşan genel ifadeler tembellikten ibarettirler; sanat ya da yaratım değil, ezbere konuşmaktır.

Mary Ellen Solt – Durum şu ki şairler şu cümleyi net bir şekilde kurma konusunda isteksizdirler: ‘Ben bir somut-şairim’. Genelde şöyle derler: ‘”Somut”tan ne anladığına bağlı’.

André Vallias – Şiirin açık bir diyagram olarak mefhumu, çoğulluk kavramlarını kapsama altına aldığında, kodların karşılıklılığı (mütekabiliyeti) ve karşılıklı ilişki içinde olması, yalnızca şiirin sürekli teknolojik devrimlere maruz kalan toplumdaki güvenirliğini garanti altına almakla kalmaz, aynı zamanda onu ayrıcalıklı bir pozisyona da taşır: (Schlegel’ın öngördüğü gibi) evrensel progresif şiir, ya da basitçe (Grekçe yaratma, oluşturma anlamına gelen) poiesis.

Rosemarie Waldrop – Somut şiir her şeyden önce dünyanın saydamlığına karşı bir ayaklanmadır.

Karl Young – (1) Somut başarılı bir şekilde kendisini kanıtladı ve dolayısıyla neredeyse Kuzey Amerika’da görsel ve sözsel iletişim sanatlarının en yaygın ve bilinir formu haline geldi. (2) Sesle imge arasında etkileşim yaratım olasılıkları, kaynaklara erişim imkanlarının artmasıyla, hiperuzaya sıçrama yapar gibi, bir sıçrama yapmış gibi görünüyor. Bu da arkeolojiden pozitif bilimlere kadar her şeyi daha anlaşılır ve daha ulaşılır hale getiriyor.

Eric Zboya – Çoğu şair için, bilgisayarların ve bilgisayar programlarının anlatımsal olanakları, şiirin oluşturulmasında tümleşik bir rol oynamaktadır. Çağdaş görsel şairler arasında, bu dijital araçlar sanatçılara lineer olmayan metinsel keşif ve fabrikasyon seviyelerine doğru bir akış sağlar ve işlevsellikleri yalnız matematik diline bina edilmiş mekanize taşıtlar olmadan varolamayacakları bir durum ortaya koyar. 




Antolojinin editörleri Victoria Bean ve Chris McCabe izniyle yayımlanmıştır. Teşekkürlerimizle.