Pandemi, dünyadaki asıl virüsün, sıkıntının biz olduğumuzu farkettirmekten başka çoğu konvansiyonel yayının internet üzerinden yoluna devam etmesine yaradı. Geç bile kalınmıştı.

Dağıtım ağı engeli daha rahat aşıldı. İnternete yayıncı tarafından harcanan ücret ve efor ile okur tarafından aboneliklere veya dergi alımlarına ve yol parasına harcanan ücret, yıllık alan adı ücretine, tarife paket ücretine dönüştü. 100 Mbps hız okurda çok fazla yenilik, orijinallik, değişim beklentisi yaratmasa da, en azından 15-20 TL'ye matbu bir dergi almanın ya da o dergiyi ortaya çıkarmaya harcanan enerjinin fetişistlikten başka bir şey olmadığını aşikar kılmıştır umuyoruz. Zira, ev internetimiz 1Gbps'lere çıksa bile, vasatın üzerimize boca edilişine karşı koyamıyoruz. Çünkü şımarık, laubali şiir bildiğinden şaşmıyor. Starlink klişeyi bitiremeyecek.

Birinci sayıda heyecanımızı oluşturan şey soru sormaya cüret edebilmekti: 5G'ye göre, bir şairle instagram/tiktok fenomeni arasındaki fark nedir?



_